26 Ekim 2011 Çarşamba

Küçükçiftlik Park 2009-2011


Temmuz 2009 tarihine gidelim. RT.Erdoğan, Küçükçiftlik Park'ın önünden geçerken, cahil insanların sık sık yaptığı "ötekileştirme" eylemini güzel bir şekilde yerine getirmiştir.

Unirock festivalindeki insanların kendisine olan tepkisini kınamış, ahlaki erozyondan bahsetmişti. Bu serzenişlerin olduğu dönemde göz altına alınan insanlar bile olmuştu. 

Yıl 2011... 30 Ekim tarihinde "ötekileştirilen" Rock severler ve bir çok müzisyen Küçükçiftlik Park'ta kendi kapasitelerinin çok üzerinde bir organziasyonla Van'a yardım elini uzatacaklar. Bununla ilgili duyurular, sosyal medya paylaşımları her yerde mevcut.

İki olayı ve iki olayın kahramanlarını karşılaştırın istedim. Bu yüzden daha fazla bir şey yazmaya gerek duymuyorum. Depremin ardından insanların faşist yaklaşımları, ahlaksızlıkları, insan olgusunu hiçe saymaları ile ilgili çok ciddi canımızı sıkan şeyler var. 

İnsanları Kürt, Rock'cı, Fahişe, Ateist, Zenci diyerek, yıllardır üzerlerine etiket yapıştıra yapıştıra "ahlak" olgusunun ne kadar deforme olduğunu görebilirsiniz. 

İnsanlar ya iyidir ya da değildir. Her kötülük yapan insan etiketlediğiniz insanlar grubundan olmayabilir. Tıpkı her iyilik yapan insanın sadece kendi safhımızda olmaması gibi. 

Biraz hoşgörü, büyük bir kötülükten iyidir.

24 Ekim 2011 Pazartesi

Van için Rock!


Van'daki depremzedelere yardım için Twitter'dan organize olan insanların başarılı girişimi diyebilirim. Redd'in Bas Gitaristi İlker Hatipoğlu özellike ciddi adımlar attı. Bu konuda üzerine düşen kişi veya kurumlara gerçekten büyük teşekkür etmek lazım. 

Samimiyetinden şüphe edilmeyecek organizasyon için gitmeseniz dahi bir bilet alarak yardımcı olabilirsiniz. Bunun için biletix bayii'lerine uğrayabilir, arayabilir, internet üzerinden işlem yapabilirsiniz. Hatta Garanti Bankası hesabınızdan ATM ile biletinizi satın alabilirsiniz.

216 556 9800
Biletix > http://web03.biletix.com/etkinlik/MKVAN/TURKIYE/tr

Yer: Maçka Küçükçiftlik Park
Tarih: 30 Ekim 2011 Pazar
Saat: 12.00 - 23.30
Kapı Açılış Saati: 11.00
Bilet Fiyatı: 20 TL

Konuyla ilgili gerekli takipleri;
http://www.vanicinrock.org
http://www.facebook.com/event.php?eid=173503082736250
http://twitter.com/#!/vanicinrock

üzerinden yapabilirsiniz.

Ayrıca; aşağıdaki linklerden yardımlarınızı ulaştırabilirsiniz.

http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com/
http://www.akut.org.tr/?sf=icerik&icerikktg=72
http://www.kizilay.org.tr/kurumsal/


20 Ekim 2011 Perşembe

Feist'ten enterasan bir performans...

Bit taksi... Bir akustik gitar... İçerisinde hem vokal yapıp, hem de arabanın tavanını perküsyon olarak kullanan üç hanım kızımız...

İşte bu bileşenlerin hepsi, Black Cab Sessions serisi dahilinde olan bu videoda mevcut!



Yetmedi, daha fazla Feist mi dinlemek istediniz? O zaman sizi Feist'in yeni çıkacak albümü ''Metals''den 4 parçanın paylaşıldığı şu siteye alalım.

16 Ekim 2011 Pazar

Yuck

Bu yılın belki de en dikkat çekici çıkışlarından birini Londralı grup Yuck yaptı.

Cajun Dance Party vokalisti olarak da hatırlanabilecek olan Daniel Blumberg'in kurduğu, ismi gibi ''yivrenç'' olmayan, Indie Rock, Shoegaze arası bir müzik icra eden bir gruptur Yuck.

Aynı isimdeki debut albümlerini Şubat 2011'de piyasaya süren grup, 2009 yılından beri bir arada.

Yaptıkları müzik için ise; ''Yer yer noise gitarlara boğulan, kimi zaman bulutların üzerine çıkartarak shoegaze yollarından geçirten, hatta inceden de grunge olayına göz kırpan'' bir yapıya sahip diyebiliriz.

Biz de önümüzdeki yıllar için ümit veren bu grubun, heveslendirici çıkışını göz ardı etmeyelim, sevelim, okşayalım..


Son olarak da, grubun geçtiğimiz ay içerisinde yayımladığı ''birazcık''+18 kalan video klip çalışması Shook Down'u paylaşalım.

15 Ekim 2011 Cumartesi

Multitap'tan yeni albüm: ''Özel Birisin''

2006 yılında 4 kişi tarafından kurulan Multitap, ilk albümü Takım Oyunu'nun ardından 2. albüm çalışmalarına da başlayıp, nihayet sonuna geldi.

11 parçadan oluşan Özel Birisin adlı albümün tüm düzenlemeleri ve müzikleri Multitap tarafından yapılırken, sözler ise grubun vokal/gitar'ı Selim Siyami Sümer'e ait.

Önümüzdeki günlerde Multi Art & Sony Music etiketiyle piyasaya çıkacak olan albümün lansman konseri ise; 26 Ekim Çarşamba gecesi Ghetto'da olacak. Not edin bir yerlere...

Facebook Event

13 Ekim 2011 Perşembe

Marketa Irglova'nın ilk solo albümü: ''Anar''

2006 yılnda Glen Hansard ile beraber, Once filmiyle ''En iyi şarkı'' dalında Oscar alan Marketa bunun akabinde bilindiği üzere pek de yerinde durmadı. Öncelikle yine Hansard ile birlikte The Swell Season isimli grupta müzik yapmaya devam ederek, ufak ufak kendi solo projesinin hazırlıklarına da başlamıştı.

Bu süreç içerisinde, yine geçtiğimiz günlerde tüm hikayelerini anlatan bir belgesel olan ''The Swell Season''ını yaptıklarını açıkladılar. Biz de gösterime girer mi bilinmez ama umarım çok kısa bir süre içerisinde biz de izleme fırsatına sahip olabiliriz.

Solo albüme gelecek olursak;


11 Ekim'de piyasaya sürülen bu albüm de, önceki projelerde duymaya alışık olduğumuz Marketa'nın o dingin, sade sesi burada da yine baskın. Yer yer bana Anneke Van Giersbergen'in solo projelerindeki halini de anımsatmadı değil. Siz de şuradan bakarak Marketa'nın bu ilk solo albümü Anar'ın parçalarını dinleyip, değerlendirebilirsiniz.

Geçtiğimiz ay yayımlanan, albümden çıkan ilk video klip çalışması ise albümün 7 no'lu parçası olan Go Sleep'e gelmişti.



Hazır bu taraflardan yeni haberler gelmişken, Haftanın Şarkısı olarak, 2006 yılında yine grupla ve belgeselle aynı ismi taşıyan albüm, The Swell Season'da yer alan Alone Apart'ı koymamamız için de hiç bir sebep yok.

11 Ekim 2011 Salı

Death Cab for Cutie'den remix albümü...

Amerikalı Indie Rock grubu Death Cab for Cutie, geçtiğimiz Mayıs ayında yayımladığı yeni albümü Codes and Keys'in yeniden derlenmiş halini ''Keys and Codes Remix EP'' ismiyle 22 Kasım tarihinde piyasaya süreceğini açıkladı.

İlk paylaşılan şarkı, Codes and Keys albümünün en beğendiğimiz şarkılarından olan Doors Unlocked and Open'ın Cut Copy remixi oldu.

Albümden 2. parça ise önümüzdeki Pazartesi paylaşıma açılarak, iTunes üzerinden de satışa sunulacak.



''Yok olmadı'' diyenlere;

Death Cab for Cutie - Doors Unlocked And Open [Cut Copy Remix] by deathcabforcutie

6 Ekim 2011 Perşembe

The Decemberists'tan yeni bir EP albüm...

2011 Ocak ayında The King is Dead albümünü yayımlayan, sevdiğimiz gruplardan The Decemberists, 1 Kasım tarihinde 6 parçalık bir EP yayımlayacağının müjdesini verdi.

Bu mini albüm içerisinde beş adet akustik şarkının yanında Grateful Dead'den Row Jimmy isimli parçanın da yeniden derlenmiş bir hali de yer alıyor.

Grup, son albümü The King is Dead'e uygun olarak yeni çıkacak bu mini albümünün ismini de Long Live the King olarak belirlemiş.

Albümün tracklisti ise şu şekilde olacak;

01. E. Watson
02. Foregone
03. Burying Davy
04. I 4 U & U 4 Me
05. Row Jimmy (Grateful Dead cover)
06. Sonnet

5 Ekim 2011 Çarşamba

[Haftanın Şarkısı] Steven Wilson - No Part of Me

Steven Wilson'ın yeni albümü çıkacağını biraz geç olsa da haber vermiştik. Yani albüm çıkmadan bir hafta önce yeni albüm geliyor dedik, düşünün ne kadar geç kaldığımızı artık.

Albümü dinledik ama henüz hazmedemedim, bir şarkı haricinde.  Uzun zaman da hazmedebileceğimi en azından kendi adıma düşünmüyorum. Enteresan bir albüm olmuş, albüm için uzun uzun konuşuruz.

Hazmettiğim, hatmettiğim şarkıya gelecek olursam, şarkının adı No Part of Me. Albümün kanımca en vurucu şarkısı, en ulaşılabilir şarkısı.

Steven Wilson Fear of a Blank Planet'ten sonra nedense kaotik  bir müzik anlayışına yol açtı, ancak bu kaotikleşme durumu 70'ler üzerinden ve yer yer dijitalin limitlerinin zorlandığı bir formül üzerine kuruluydu. Bu durum benim gibi FoaBP fanı bir fani için oldukça üzücüydü. Her Steven Wilson projesinde bu sefer o topraklara - refer to FoaBP- geri dönüş yapacak mı diye sordum kendi kendime. Sonuç genellikle olumsuzdu. Bu durum hep tekrarlandı ama. Son albümde de benzer bir handikap var kendi özelimde konuşacak olursam; ancak No Part of Me öze dönüş sinyallerini barındıran bir şarkı ve albümün kanımca en iyi şarkısı.

Bu şarkıdan şöyle bir tanımlama yapılabilir ya da öngörü çıkartılabilir; Steven kaotikleşme durumunu, bir seviye daha geliştirmiş. Bu şarkıyla beraber kendisinin belki de en bereketli olduğu zamanlara da referanslar yollamış. Bu şarkıda o kaotik durum halen kendini korurken, Fear of a Blank Planet albümüne de kompozisyon anlamında yaklaşılmış.

Bu sebeple, No Part of Me diğer şarkılara oranla bu albümde daha ön plana çıkıyor ve havaların soğumaya başladığı şu günlerde haftanın şarkısı oluveriyor.


4 Ekim 2011 Salı

VİDEO | Okkervil River – Your Past Life As A Blast

Okkervil River'ın 2011 çıkışlı albümü I Am Very Far'dan Your Past Life As A Blast'e video geldi.

Bu video, aynı zamanda grubun vokalisti olan Will Sheff'in çocukluk zamanları çekilmiş olan kamera kayıtlarından oluşan bir derleme ile oluşmuş.

Website | Facebook | Twitter | MySpace

Your Past Life As A Blast from Okkervil River on Vimeo.

2 Ekim 2011 Pazar

dredg İstanbul Konseri (Capsli)


Dün geceki konser hakkında bir sürü şey yazılıp çizilebilir. Ancak o konser bizim için bir hayal içerisinde yer almak gibi bir şey. O sebeple hiçbir olumsuz sebep bizi o geceden soğutmaya yetemezdi, yetmedi de...

Söyleyeceklerim Sinan'ınkilerden pek de farklı olmadığından görsellere birkaç bir şey iliştirip, kaçmak en iyisi...




Play tuşuna basmayı unutmayınız!

Gren
* Gren, dredg için seçilebilecek en iyi ön gruplardan biriydi. Ne kadar doğru bir tercih olduklarını da dün gece kesinlikle gösterdi.

Gren
* Çalınan yeni parçalarla anlaşıldı ki, Gren'in yeni albümü ilkinin de üstüne çıkacak.

dredg
* Aynı güne, 3 farklı mekanda, 3 farklı grup (Lamb, The Do) çıkmasıyla ne kadar alakalıdır bilinmez ama konserde beklediğim kalabalık pek de yoktu.
dredg
* Gren konserinden itibaren ''sağ kolonlardan sesin gidip 10-15 sn. sonra tekrar gelmesi'' problemi, dredg'e de taşınıp, kimi zaman bizleri çileden çıkartacak gibi olsa da o gecenin iyi geçmesini engelleyemedi!!!
dredg
* Lechium, Bug Eyes gibi parçalar çalınsa bile insan Yatahaze, Sorry But It's Over, Jamais Vui, Catch Without Arms aramıyor değil.
dredg
* Davulcu Dino Campanella'nın kesinlikle insan olmadığına karar verdim. Tıkır tıkır işliyor. Saat gibi, makina gibi adam.

dredg
* Ben de Sinan'ın aksine, Gavin'ı her gördüğümde Türk olacak adammışsın diyorum kendi kendime. Bir Bayburtlu, bir Malatyalı havası yoksa sende yeminle namerdim...
Gavin Hayes
* Ta en başından konserin hayal gibi geçeceğini bildiğim için yetmeyecekti bize dredg... O sebeple arayı açmasınlar, yine gelsinler, sık sık gelsinler!

dredg

* Fotoğrafları izinsiz ya da kaynak göstermeden kullanmamanızı rica ederiz!

Dredg: Konser ile İlgili Değildir!

Drew Roulette | http://beauroulette.tumblr.com
Konserden çıkıp, bir kaç kelam etmek istedim. "Nasıldı abi konser?" sorusuna karşılık olarak, boş boş baktım. Çünkü; hem konser öncesinde, hem konser sırasında, hem konser sonrasında yaşadığım heyecan ve şaşırtıcı mutluluğu tarif edemezdim. Bütün bu saydığım zaman diliminde sıradan bir şeyler söylemiş olurdum. "Evet ya güzeldi", "İdara ederdi","Yok ya olmadı"... 

Hiç birini söylemeyeceğim. Dredg, sahnedeyken, garip bir şekilde uzaklara dalıp gittim. Sanki yıllardır görmediğim bir yakınımı görmüş gibiydim. Albüm kritiğindeki Ediz Hun bu sefer bendim. Attığım tokatın pişmanlığı üzerimden, af diler gibiydim. Bütün utancım ile sana nasıl tokat attım. Bu ellerle mi? Bu ellerle mi? diye saçma sapan düşüncelere dahil oldum. 

 Bug Eyes çalmaya başladığında tüylerimin ürperdiğini hissettim. Elim cep telefonuma gitti. Jamais Vu çalsın diye beklemeye başladım. Mesaja yazacağım satırlar zihnimde belirmeye başladı. "Dredg senin için Jamais Vu çalıyor" Onun için, şunun için, bunun için... Rastgele atılmayı bekleyen bir mesajdı. 

 Bir Baba Indie adına objektif bir yorum yapamayacak kadar, hatta objektiften ziyade bir konser kritiği dahi yapamayacak durumdayım. Dedim ya ben Ediz Hun! Orada olma amacım başkaydı... Yoksa teknik sorunlarmış, playlist falan çok önemli değil. Hatta bir ara eğer sağır olsaydım yine bu konsere gelip, görüntülere eşlik etmeyi isterdim diye düşündüm. 

Drew için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Gerçekten gördüğüm en enteresan ve fenomen olarak hafızama kazıyacağım adamlardan biri. Dino ise tam bir "stick machine" (böyle yazdım havalı oldu) Mark ise Türk olsa adı Bilal olur bağrımıza basardık. Gavin ise Gavin. Ne eksik, ne fazla. (Biraz zayıflasa iyi olur) 

Yazıyı bitirdikten sonra dredg'e tek cümlelik, duygusal bir mesaj atmak istiyorum. 
 "Geldiğiniz için çok teşekkür ederim"

Not 1: Bütün gün Model, Sezen Aksu, Soner Sarıkabadayı geyiği yapıp, Model ile yan yana dredg izlemek garipti. 
Not 2: Sahne Önü izleyicilerinin konser dışında orada bulunmak içi 120 TL vermelerine bir anlam veremedim. Konser esnasında en az bin kere bir insan girip çıkar mı?