6 Nisan 2012 Cuma

ALBUM | Eisley - "Deep Space"

İnsanın kafanın karışık olması garip durum, hele bu aralar aldı başını gitti. İnsan sabah ne giyeceğine dahi karar veremiyor. Sabah üşüyerek kalın giyiniyorsun, o kalın kıyafetlerle öğle yanıyorsun, akşam eve dönüşteyse soğuktan donuyorsun. Kafalar karışık bu aralar, ne giysem olmuyor... Kafa karışıklığı çevrede de var gibi, kimisi tişört giymiş, kimisi kazak giymiş... Baharın ilk günleri enteresan..

Kafa karışıklığı bazen iyidir bazen kötü. Bazı şarkılarda işe yarar, güzel bir harmoni yakalanabilir, bazı şarkılarda sizi fena hallere sokabilir, "Niye böyle bir şey yaptım ki?" dedirtir insana.

Eisley, geçen ay Deep Space adında yeni bir EP çıkardı. Eisley'i size blog'ta ilk anlattığım zamanlarda anahtar kelimeyi klişe olarak seçmiştim. Klişe olanın samimiyeti demiştim Eisley adına. Bildiğimiz "klişe" Indie gruplarındandı, yeni neredeyse hiç yoktu. Acaba bu serzenişimizi duydu mu Eisley yoksa kendileri de farkında mıydı bu durumun?

Deep Space'de yeni çok şey var. Eisley artık klişe bir grup değil gibi bu EP ile ama kafaları karışık olduğu da çok belli. Yeni şeyleri yapmaya çalışırken, bazı şarkılarda şalterler atmış belli ki.

Şarkı şarkı ep'yi inceleyecek olursak;

Lights Out: Eisley'in geçmişini andıran tek şarkı EP'den. Bildiğimiz, "klişe" Eisley şarkısı.

Laugh it Off: Albümün saykodelik ve indie aralığında duran şarkısı. Şarkı Indie'ye biraz daha yakın gibi aslında ama yer yer saykodelik dokunuşlara da sahip. Az.

Deep Space: Sakin sakin başlayan bir şarkı. Sonrasında Eisley'in hiç kullanmadığı kadar sert bir gitar tonuyla gümbürdüyor. Sonrasında bir anda yine sakinleşiyor şarkı, sonrasında tekrar metronom alıp başını gidiyor. Şarkı güzel bir solo ile farklı bir boyuta geçiş yaparken, bahsettiğim gitar tonuyla tekrar sertleşiyor. Tam bir kafa karışıklığı ama şarkı güzel. :)

192 Days: EP'nin en sıradan şarkısı. Klasik akustik bir şarkı.

One Last Song: Şarkı vokalin güzel fısıltılarıyla başlıyor. 1,5 dakikalık bu sakinliğin ardından oldukça güzel bir gitar tonuyla değişmekte. Gitar tonu o kadar güzel ki, insan şarkıyı tekrar dinlediği zamanlar, ilk 1,5 dakikalık zaman dilimi çabucak bitse demekten kendini alamıyor. Gitar tonu epeyce "saykodelik" olduğu için güzel, sanki 60'ların günümüze uyarlanmış gitar sound'u var şarkıda. O güzel gitar tonunu ve melodisini destekleyen abartısız klavye dokunuşları... EP'nin en güzel şarkısı ki single olarak piyasaya düşen de şarkıydı One Last Song.

Deep Space kafası oldukça karışık bir EP. Daldan dala atlayan, sabah üşüyen öğlen terleyen akşamsa tekrar üşüyen bir Eisley. Yeniyi arayan bir Eisley var Deep Space'te, yeniyi ararken kafası da bir o kadar karışan Eisley. Güzel mi bu kafa karışıklığı? Bazı şarkılarda güzel bazılarında ise fena sırıtıyor.

Merakla yeni albümü bekliyorum, bakalım bu yolculuğun sonu nereye gidecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder