25 Ocak 2014 Cumartesi

Statik bir Warpaint'e ne dersiniz?

Warpaint deyince artık ilk aklıma gelen şey "Billie Holiday" oluyor. Halen insanlar konserde "Billie Holiday"i gerçekten çaldılar mı diye soruyor. Bu sorular yüzünden yeminle, gruptan soğudum. Neyseki grup yeni albümü yayınladı ve grupta Jenny var. (aşkısı) <3 nbsp="" p="">


Warpaint kendi adlarını taşıyan yeni albümünü yayınladı. Uzun zamandır beklediğimiz bir albüm olmasa da, Warpaint arayı bayağı bir açtığı için beklediğimiz bir albüm haline geldi bu güzel ve nadide albüm.

Warpaint'i önce yapısal olarak anlamak gerek diye düşünüyorum. Sonra bu yapısallığın nasıl ve neden ortaya çıktığını belirtiriz. Warpaint'i nasıl bilirdiniz diye sorsak alacağımız cevap saykodelik ve ambient arası olacaktır.  İşte efendime söyleyeyim, Elephant olsun, Ashes to Ashes cover'ı olsun ya da sevgili belam Billie Holiday olsun hep bu karışım ürünüydü. Ancak bu albümde grup, işin içine biraz shoegaze  biraz deneysel elektronik temeller de atmış. Dolayısıyla diğer albümlere göre dinleyiciyi biraz şaşırtma yoluna gitmiş diyedebiliriz. Bu dokunuşlar grubun sound'unu önceki albümlere kıyasla daha statik hale getirmiş.  Neredeyse Love is to die, Keep it healthy  ve Disco/very haricinde albümde sizi 'metronomuyla' -ki bu şarkılar bile ilk albümün genel havasına kıyasla görece yavaş kalıyor- sizi alıp götürecek bir şarkı yok. Ama sizi bu statik hal de alıp götürebilir. Bu biraz da nerede durduğunuza bağlı. Shoegaze ve ambient perver bir insan olduğum için, bu statik halin de hoşuma gittiğini belirtmek isterim.

Peki bu hal ve ahval neden oluştu? Ne oldu da grup shoegaze ve elektronik tınılarına yelken açtı? Bu sorunun cevabı o kadar açık ve net ki. Radiohead'in prodüktörü Nigel abi ve Foals yapımcısı Flood albümün prodüktörlüğünü üstlenince grubun bu yola sapmasının hiç şaşırtıcı olmaması gerek. Özellikle Nigel abi Radiohead etkilerini gruba ince ince dokumaktan neredeyse hiç çekinmemiş. Synth'ler albümün geneline oldukça iyi yedirilirken, bazı şarkıların ise temel taşı haline gelmiş. bkz: Teese. Veya şarkıların arka planlarına gizlenmiş ince detaylar. Kullanılan bass partisyonları sanki bir Radiohead albümünden kopmuş gibi... Hepsi birer hazine gibi keşfedilmeyi bekliyor. Flood'un bence albümdeki en büyük etkisi ise vokal performansı üzerinden şekilleniyor olsa gerek. Özellikle ruhani vokal denemeleri "flood etkisi" olarak tanımlayabileceğim türden. Canını yediğim, albümün genel atmosferine, ki albüm başlı başına atmosferik bir albüm, çok da güzel uymuş.

Prodüktörlere kendini bırakmış bir Warpaint var karşımızda. Durağan bir warpaint. Sever misiniz? Bilmiyorum ancak durağanlıktan hoşlanan, şarkılardaki dehlizleri keşfetmeyi severlerden ya da gerçek bir atmosfer albümü hasreti çekiyorsanız, Warpaint kendi adını taşıyan bu albümüyle size mükemmel bir albüm sunacak.

ps. Albümün çıkış şarkısı olan Love is to die albümün en sıradan şarkısı olduğunu belirtmeliyim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder